Virtual reality (VR) yani sanal gerçeklik ile non-fungible token’ların yani NFT’lerin ilerleyen zamanlarda muhteşem bir ortaklığa imza atabileceği düşünülüyor. Peki, neden? NFT’ler ve VR Teknolojisi NFT’ler aslında bir sahiplik kanıtı ifade eden varlıklar olarak değerlendirilebilir. Nasıl ki ünlü bir ressamın tablosunu aldığınızda o tablonun tek sahibi siz oluyorsunuz, bir NFT aldığınızda da bu NFT’nin tek sahibi siz oluyorsunuz. Ancak NFT’ler sadece sanat eserleri ile sınırlı değiller. Günümüzde domain adları, müzikler, fotoğraflar, resimler, ve hatta şirket hisseleri NFT olarak satılabiliyor. Bunun yanında NFT’lerde her şey Blockchain üzerinden gerçekleştiği için bu varlıkların değiştirilmeleri ya da kopyalarının üretilmesi neredeyse imkansız. Ayrıca NFT oluşturmak, bunları almak ya da satmak sanıldığından çok daha kolay. Sanal gerçeklik ise kavramsal olarak fiziksel dünyadan tamamen bağımsız bir alanı temsil etse de aslında fiziksel dünyayı daha ulaşılabilir hale getirmenin bir yolu olarak karşımıza çıkıyor. VR ile teknoloji tarafından oluşturulan bir ortam keşfedilebileceği gibi VR gözlükler ile fiziksel dünyada bulunan bir yere de sadece bir bağlantı ile gidilebilir. Bir VR kullanıcısı, bu simüle edilmiş gerçeklik evreninde üç boyutlu nesneler, yerler ve diğer katılımcılarla etkileşime girebilir. VR’ın NFT’ye, NFT’lerin VR’a İhtiyacı Var Günümüzde dijital sanat eserlerinin sergilenebilmesi için çeşitli platformlara ihtiyaç duyuluyor. Şu anda bu ihtiyaç, Opensea ya da Rarible gibi NFT pazar yerleri ile sağlanıyor. Ancak ileride sanal sanat galerinin olması için şimdide çalışmalar yürütülüyor. Yani siz sanal gözlüğünüzü takıp, bir dijital sanat galerisinde gezip, NFT olarak oluşturulmuş bir sanat eserini satın alabileceksiniz. Hatta bazı platformların şimdiden bu imkanı sunduklarını ifade edebiliriz. Buna ek olarak NFT’ler bu sanal gerçeklik ortamında […]
